Mirasın Reddi (Reddi Miras)
Mirasın Reddi (Reddi Miras)
Mirasın reddi terekenin kapsamındaki tüm hak ve borçların reddedilmesi anlamına gelir. Bu anlamında mirası reddeden, mirasçı terekeden kaynaklanan haklarını haiz olamayacağı gibi yine terekeden doğan borçları da ödemekle mükellef olmayacaktır. Kural olarak yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddetme hakkını haizdirler. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Mirasçının mirası reddetmesi halinde, sulh hakimince düzenlenecek bir tutanakla reddeden mirasçının açık kimliği belirlenir ve ret beyanı mirası reddedene veya istem, bu konuda yetkisi olan vekil tarafından yapılmış ise vekiline imza ettirilip, hakim ve zabıt katibince imzalanır. Vekilin vekâletnamesi bu tutanağa eklenir.
Süresi içinde yapılan ret beyanı mahkemece tutulan özel kütüğe işlenir. Bu kütükte miras bırakanın adı ve soyadı ile ölüm tarihi, mirasın ret tarihi ve reddedenin adı ve soyadı, ret beyanını içeren tutanağın tarihi ve numarası ile mirasçılık belgesini veren mahkemenin esas ve karar numarası gibi hususlara yer verilir. Süresi içinde yapılmayan ret beyanları bu kütüğe yazılmaz.
Mirasın reddinde 2 alternatif söz konusudur:
- Mirasın Gerçek Reddi
- Mirasın Hükmen Reddi
Mirasın Reddi Hangi Sürede Yapılmalıdır?
Mirasın reddi için kanunda üç aylık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Buna göre miras bırakanın ölümünden veya mirasçının mirasçı olduğunu öğrenmesinden itibaren üç aylık süre içinde mirasın reddi talebinde bulunması gerekir. Bu ret talebi sulh hakiminin taktir yetkisi olmadan tescil edilir.
Miras üç ay içinde reddedilebilir. Bu süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendiklerini ispat etmedikçe miras bırakanın ölümünden itibaren, atanmış mirasçılar için tasarrufun kendilerine resmen bildirildiği tarihte işlemeye başlar (TMK m. 606). Bu süre içinde reddedilmeyen miras iktisap edilmiş olur.
Diğer bir süre olarak resmi defterin tutulduğu hallerde ret süresi bir ay olarak düzenlenmiştir (TMK m. 626). Defter inceleme süresi bittikten sonra mirasçı mirası reddettiğini, resmi tasfiye istediğini veya deftere göre ya da kayıtsız şartsız kabul ettiğini beyan etmelidir. Ancak gerekli hallerde hakim ek süre verebilir (TMK. 626). Bu bir aylık süre tereke defteri tutan Sulh Mahkemesinin mirasçıları tereke hakkında kararlarını açıklamak üzere mahkemeye davet ettiği çağrının mirasçılara tebliği ile başlar (TMK m. 626).
Mirasın reddi ile ilgili sürelerin başlangıcı şu şekillerde gerçekleşir:
Yasal Mirasçılar İçin: Kural olarak yasal mirasçılar için bu süre miras bırakanın ölümünü öğrendikleri anda başlar (TMK m.606). Eğer mirasçılık sıfatı daha sonradan öğrenilmiş ise bu tarih başlangıç olarak kabul edilir. Yasal mirasçının ölüme bağlı tasarruf ile miras dışında bırakılmış olması halinde ret süresi bu tasarrufun iptal edildiğinin mirasçı tarafından öğrenildiği anda başlar.
Atanmış Mirasçılar İçin: Atanmış mirasçılar için ret süresi üç aydır (TMK m. 606). Bu süre mirasçı olduklarını Sulh Mahkemesinin Vasiyetnameyi resmi olarak açması ve onlara tebliğ etmesi ile başar. Miras sözleşmesi ile atanan mirasçılar için bu süre yasal mirasçılarla aynı şekilde işler. Bu sözleşme ile üçüncü kişi atanmış olması halinde vasiyetnamedeki gibi resmi bildirim ile başlar.
Koruma Önlemi Olarak Terekenin Deftere Geçilmesi: Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesi ile başlar (TMK m.607).
Ret Hakkının Sonradan Gelen Mirasçılara Geçmesi: Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer (TMK m. 608). Bu durumda ölen mirasçının yerine geçen mirasçının iki ret hakkı doğar. Bu mirasçı hem kendi miras bırakanının kendisine bıraktığı mirası ret hakkına sahiptir, hem de kendi miras bırakanına onun miras bırakanından kalan mirası ret hakkına sahiptir. Mirasçı bu iki mirası reddedebileceği gibi sadece kendi miras bırakanına kalan mirası da reddedebilir. Ancak mirasçı kendi miras bırakanından kalan mirası reddedip, miras bırakanına kalan mirası kabul edemez. Çünkü ilk miras, ona mirası reddetmeden ölen kendi miras bırakanının terekesinin bir parçası olarak geçmektedir.
Sürenin Uzatılması ve Yeni Süre Verilmesi: Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi yasal ve atanmış mirasçılara verilen ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre verebilir (TMK m.615). Bunun için taleple birlikte haklı bir sebep olmalıdır.
Reddi Miras Beyanı İptal Edilebilir Mi?
Kural olarak miras reddedildikten sonra bundan dönmek mümkün değildir. Ancak Borçlar kanunu madde 23 çerçevesinde yanılma, aldatma, korkutma sonucu mirasçının ret beyanında bulunması halinde yapılan ret işlemi için iptal talebinde bulunulabilir. Mirasçı ret beyanının iptalini dava yolu ile ileri sürecektir.
Mirasın Reddeden Mirasçının Alacaklıları Reddin İptali Davası Açabilirler Mi?
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.
Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu anlamda mirasçının alacaklılarının reddin iptalini isteme hakkı verilmek suretiyle alacaklıların hakları korunmaktadır.
Mirasçının Alacaklılarının Açacağı Reddin İptali Davasının Koşulları Nedir?
Mirasçının alacaklılarının açacağı reddin iptali davası bakımından bazı koşulların vuku bulması gerekmektedir. Bu anlamda aşağıdaki koşulların birlikte oluşması gerekmektedir.
- Mirası reddeden mirasçının kendi mal varlığı borcuna yetmemelidir.
- Mirasçı alacaklılarını zarara uğratmak maksadıyla mirası reddetmelidir.
- Mirasçının alacaklılarına yeterli bir güvence de verilmemiş olmalıdır.
- Mirasçının, mirası ret tarihinden itibaren başlamak üzere, 6 ay içerisinden reddin iptali davası açılması gerekmektedir.
Mirasın Reddinin Sonuçları Nelerdir?
Mirasın reddedilmesi durumunda, mirasçılık sıfatı geçmişe etkili olarak sona ermektedir. Bu anlamda mirası reddeden yasal mirasçı ve/veya atanmış mirasçı terekeye konu hiçbir haktan yararlanamayacağı gibi terekeye konu borçlardan da sorumlu olmayacaktır. Mirasın taksimi ve paylaşımı adeta mirası reddeden kişi ölmüş gibi yapılır.
Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi adeta sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçecektir. Yani mirası reddeden mirasçının payı kural olarak diğer mirasçılara intikal eder.
Mirasın Reddi Hakkı Düşer Mi?
Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine atfeden mirasçı, mirası kural olarak reddedemez. Bu anlamda zaman aşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmayacaktır.
Aşağıdaki mirasçılar, mirası reddedemez:
Mirasçı,
- Ret süresi sona ermeden mirasçı sıfatıyla tereke işlemlerine karışmışsa,
- Terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlemler yapılmışsa,
- Miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yaparsa,
- Tereke mallarını gizler veya kendine mal ederse mirası reddedemez.
Mirasın Reddinin Sonuçları Nelerdir?
Mirasın reddi ile mirasçılık sıfatı geçmişe etkili olarak, yani miras bırakanın ölümü anından itibaren sona erer (MK m. 611). Mirasın reddi yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar açısından ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur:
Yasal Mirasçılar Açısından Reddi Mirasın Hukuki Sonuçları:
Mirasın reddi mirasçılık sıfatını geçmişe etkili olarak sona erdirir. Miras, mirası reddetmiş olan mirasçı miras bırakandan önce ölmüş gibi paylaştırılır. Mirası reddedenin altsoyu varsa miras payı onlara geçer, yoksa bu durumda onunla aynı zümrede mirasçı olanların miras payı artar.
En yakın yasal mirasçıların tümüm mirası reddederse tereke MK. m. 612/l’e göre Sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Miras mirası reddedenin yerini alan mirasçılara geçmez.
Resmi tasfiye yapıldıktan sonra terekenden arda kalanlar mirası reddedenler arasında paylaştırılır(TMK m. 612/ll) Sadece atanmış mirasçıların hepsi mirası reddederse onların payı terekeye geri döner ve bundan yasal mirasçılar yararlanır. Bu durumda TMK 612 uygulanmaz.
Hem yasal hem de atanmış mirasçıların tümü mirası reddederse TMK 612’ye göre resmi tasfiyeye gidilir.
Sadece yasal mirasçılar mirası reddederse bu durumda TMK 612 uygulanmaz. TMK 611’e göre onların payı yerlerine geçen yasal mirasçılara geçecektir.
Mirasın altsoyun tamamı tarafından reddi halinde MK 613’e göre altsoyun miras payının tümü eşe geçer ve eş tek başına mirasçı olur. Altsoyun tamamı mirası reddedince miras ikinci zümreye geçmez ve eş tek başına mirasçı olur. Buradaki altsoy sadece miras bırakanın ölümü ile ilk sırada mirasçı olan altsoy olup altsoy zümresinin tamamı değildir.
TMK 614’te sonra gelen mirasçı lehine mirasın reddini düzenlemiştir. Buna göre mirası reddeden mirasçı kendisinden sonra gelen mirasçı ya da mirasçıların, kabul ya da ret için davet edilmeleri şartıyla mirası reddeder. Bu daveti miras bırakanın son yerleşim yeri Sulh mahkemesi yapar. Mahkeme alt derecedeki mirasçıyı bir ay içinde karar vermeye davet eder. Bu süreyi susarak geçirme ret olarak kabul edilir.(TMK 614/ll)
Atanmış Mirasçıların Mirası Reddinin Sonuçları:
Atanmış mirasçıların mirası reddetmeleri halinde aksine bir düzenleme yoksa reddedilen miras kesiminden sadece yasal mirasçılar yararlanır (TMK m 611/ll)..
Mirasın Ret Hakkının Kullanılması Nasıl Olur?
Mirasın reddi , mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine sözlü ya da yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü ya da yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Bu beyan ölenin son ikametgâhı sulh hukuk mahkemesinde yapılır.
Mirasın Reddi Beyanından Dönülmesi Mümkün Müdür?
Mirası reddettikten sonra mirasçı kural olarak bun beyanından dönemez. Ancak hata, hile, ikrah gibi sebeplerin birinin bulunması halinde borçlar kanunun genel hükümleri uyarınca bu mümkündür ve ret beyanının iptali kabildir. Ayrıca mirası reddeden mirasçı, diğer mirasçıların muvafakatlarını almak şartıyla ret beyanından dönebilir.